Pazartesi, Mart 09, 2009

Inanc ve Intikam

Gecen haftaki Bursa macinin Pazar gunu,o kadar erken saatte olmasinin ustune hic uyumadan,sarhos bir Portekizliyle sabahin korunde ugrasmalar,ustune kacirilan otobuslerden dolayi,oyle bir deplasmani kacirmanin huznu varken icimde,bu haftaki Cumartesi Istanbul programlarindan sonra,pazar sabahi Izmit'e beraber gidicegimiz,Yigit'in aramasiyla,aci aci calan telefonun sesine uyandim. Yine armanin pesinde,kendi evimizde bile deplasman yapiyorduk.. Ama o yesil cimi gorene kadar butun yorgunluk. Eger futbolsa bu sahada oynanan bir adaleti olmaliydi. Genclerbirligi,Sivas,arkasindan malum nedenlerden Kayseri derken,karamsarliga cokenler varken icimizde,duruyorduk yillardir her cileye katlandigimiz tribunde. Inancimiz olmasaydi,dururmuyduk? Yine dururduk,saniyorum. Cunku bu herseyden farkli bir tutku. Ilk yari daha fol yok, yumurta yokken,-hatta ortada Tavukla horoz bile yokken- yillardir "kardes" dediginin arkasindan,"Korfez kumeye" diye bagirmaninda bir bedeli olmaliydi. Onlarin kendilerine gore nedenleri varsa bile,artik kendilerini dusurdukleri durumdan kurtaramazlar. Cunku,tribunde Bursa bayragi acicak kadar kuculduler mactan once. Zaten su hareketi ozetledikten sonra daha fazla Eskisehir tribunleri hakkinda yazmanin geregi yok. Mac,disaridaki inanilmaz izdahamla basladi. Dis kapidan girmek bile guctu,pike yapa yapa ilerlenen tribun yolunda,herkesin icinde umut,hirs ve inanc vardi. Bulundugumuz durumdan, yada onceki gunku mac sonuclarina ragmen kimsede bir tedirginlik yoktu.
Maca iyi basladik,direkten donen top, Adem Calik'in %99,9luk pozisyonunda topa vuramamasi,Taner'in kacirdigi pozisyonlar,arada yurekleri agizlara getiren Youla'nin yakaladigi pozisyonlar macin can alici noktalariydi. Bu arada Youla macin 90 dakikasi oyunu cirkeflestirmek adina herseyi yapti. Ara paslariya Eskisehir,etkili olmaya calisip, ileride Batuhan'la topu bulusturmak icin herseyi yapiyorlardi. Ikinci yaridada,ayni tempoda basladik maca. Dakikalar ilerledikce her pozisyonun degeride artiyordu. Butun mac boyunca,Eskisehir kalecisi inanilmaz toplari aliyor, kovusturuyorki,herkes "ulan bu kaleci nasil gol yer?" diye dusunmekten kendini alamiyordu. Bu arada Batuhan'in direkten donen topu,arkasindan yine Eskisehir'in yakaladigi,karambollerde tehlikeli oluyordu. El Saka'nin ikinci saridan kirmizi gormesi, artik tamamen yuklenicegimiz anlamina geliyordu. Ki Riza Calimbay'da Batuhan'i cikarmasiyla beraberlige fitim izlenimi uyandirdi. Akeem'in ezdigi toplar,sayisiz gol kacirma yarisina giren Taner,belkide rekor kiriyordu. Biz ise,herseye ragmen tribunde o golu bekliyorduk. Serdar'in oyuna girmesi hiz getirirken takima,Taner'imiz, bekledigimizi hic alisik olmadigimiz sekilde kafayla yapiyordu.. Tribunu dusunmek,suan bile icini titreten sekilde yayiliyordu,futbolcular tribunde,biz sahadaydik sanki. Aylardir,bekledigimiz takim inanci bu mactada sahadaydi. Son dakikalar oynanirken,sesimiz kisilircasiniza bagriyorduk,inancimizi.. Finali guzel yapmanin,ve aylardir beklenen intikamin alinmasiyla mutlu ayrilirken stadtan,aklimizda Fenerbahce macina,bilet parasi,nasil sigacagimiz konusu,ve inancimiz vardi..

1 yorum:

Yigit dedi ki...

Sen yeter ki savaş,yanında olacağız,her zaman her yerde ismini haykıracağız!