Pazartesi, Mart 02, 2009

Umut...

Uzun süre düşündüm başlık hakkında..Sanırım şu günlerde en çok içli dışlı oldugumuz kelime umut..

Bi parça ekmek,biraz peynir,2 çay ince bellisinden..8 gibi çıktık evden sigaramızı yakıp,stada doğru yol alırken aklımızda 3 puan.Galatasaray macinda alınan skordan çok mücadele etmemiz yüreklendirmişti bizi..

8.30 gibi stada vardigimizda otobüslerin çoktan dolmuş oldugunu gördük.Arkadaşımızın tuttugu yer sayesinde bindik otobüsümüze,kurulduk ön koltuğa,başladık sohbete;konu tabii ki belli..2 senedir bizi matematik profesörü yapan yeşil-siyah sevda..

Bursa'ya vardigimizda,biletleri zaten otobüste almış olmanın rahatlığıyla stada girişte problem yaşamayacağımızı düşünmek büyük bir hataydı tabii ki,Kültür Parkı'ndan koruma eşliğinde bağıra çağıra stada yürürken,statta hali hazırda 300 taraftarın olacağını nereden bilebilirdik.. Biletlerin karaborsaya düşmesi-hatta onların bile bitmesi-turnikelerde yaşanacak sorunların habercisiydi zaten,sağolsun gişe görevlilerinin davranışları da buna tuz biber ekti ve stada 15.dkk girebildik.

Bursaspor kontraatak oynuyordu,Sercan'ı kaçırıp gol pozisyonları arıyordu.Emrah Kiraz'ın asistleri tribünde yüreğimizi ağzımıza getirirken,biz kara kara düşünmeye başlamıştık bile.. Çok geçmeden Bursaspor'un da aradığı gol geldi..Tadeu'nun şık kafa vuruşuyla 1-0 öne geçen Bursaspor taraftarlarını sevindiriyordu bizi hüzne sürüklerken..

Ilk yarı ev sahibi takımın üstünlüğüyle geçildikten sonra,kadro yapmaya başlamıştık tribündeki bizler.Murat Hacıoglu ve Levent Kartop'un çıkmasını bekliyorduk,öyle de oldu.Hasan Uğur ve Hamza'nın girmesiyle 2.devre başlarken,ortasahanın biraz toparlanması umuduyla kalktı yine eller havaya: "Körfezim,bak işte,Hodri Meydan her zamanki yerinde!"



Ama olmuyordu,Kral etkisizdi,ayrıca Ömer Erdogan adeta sülük gibi yapışmıştı,adım attırmıyordu.Mazowa Nsumbu'nun çabası yetmiyordu,üstüne üstlük Emrah Kiraz hatalar zincirine devam ediyordu.Bir kan gerekiyordu,o da Serdar Topraktepe'ydi tabiki.

Bursaspor'un skoru koruma amacıyla geriye yaslanması ekmeğimize biraz yağ sürdü,ileride daha rahat çoğalabiliyorduk.Serdar'ın oyuna girmesiyle gelişen ataklarda,Nsumbu defansta tedbir olarak kalırken,Hamza ve Ergün sık sık ileri çıkıp 1 puanı getirecek golü arıyorlardı...Ama beklenen gol bir türlü gelmiyordu.Taa ki o ana kadar...

Sık sık -ve çekinerek- skorborda bakan ben,yanımda bu sefer bizim gol atacağımızı söyleyen Tiko'ya -çok afedersiniz "hassssiktir lan" tarzında bir bakış fırlatırken Hasan Uğur'un ortaladığı toptan -biraz karambole de olsa- golü bulduk... Hamza bizi soyadı gibi mutlu etmişti..


Maalesef uçuşan koltuklar yüzünden gol sevincini adam gibi yaşayamayan 2 renkdaşım ambulansa doğru giderken eller üçlü için havaya kalkmıştı bile: "Yemyeşil - simsiyah şimşekler!!!"




Biraz aksiyonlu bir yolculugun ardından Izmit..Yine elimizde bir sigara,boynumuzda atkı,aklımızda Eskişehir maçı...

2 yorum:

Jeyhun® dedi ki...

Eline yuregine saglik kardesim..

Tiko dedi ki...

hayat var oldukca her zaman umut vardır ;)